Dünya Dışına Atılmış İlk Adım: Sputnik I
İnsanoğlu daha önce de gözlerini gökyüzüne sayısız kere çevirmişti ama 4 Ekim 1957 günü tüm dünyanın gözleri ilk kez kendi eseri olan bir cisim için gökyüzüne çevrildi. Dünyadaki tüm milletler daha önce hiç bir insanın görmediği bir şeyi görmek üzereydi. Kutuplaşmış bir dünyada alışılmadık şekilde herkes ortak bir heyecan ve gurur içerisindeydi. Bu merak, gurur ve heyecanının sebebi ise dünyanın çevresini 90 dakikada bir dönen, insanın yapımı küçük bir uyduydu. Bu küçük metal ve yavru ayımızın adı ise Sputnik I idi. Kelime itibariyle Rusça’da “Yoldaş-uydu” gibi anlamlara geliyordu. Sovyetler Birliği tarafından, yerküreden kilometrelerce yukarıdaki elips yörüngesine gönderilen uydu; 83 kilo 600 gram ağırlığındaydı. Uzaydaki serüveni boyunca veri toplamak için gerekli gereçleri taşıyan uydunun aynı zamanda bu verileri dünyaya gönderebilmek için radyo vericisine de sahipti.
Sputnik I, gündüz açık havada çıplak gözle dahi görülebiliyordu. Uyduya gün ışığının vurmasıyla dünyadan kayan bir yıldız gibi gözlemleniyordu. Ayrıca SSCB bu büyük başarısının çığlığı gibi, uydudan yayılan kesik ‘bib-bib’ sinyallerini dünyadaki tüm radyo istasyonları tarafından yayınlanıyordu.
Kutuplaşmanın bu denli sert olduğu bir dünyada, yörüngeye ilk uyduyu yerleştirmeyi başarmış olan ilk ülkenin Sovyetler Birliği olması, batı dünyası başta olmak üzere bir çok devleti hayal kırıklığına uğratmıştı. Ama Sputnik I’in başarısı tüm insanlığı sevindiren bir olaydı. Bu başarı kutuplaşmış dünyada sadece bir Sovyet başarısı olmaktan öte bir olaydı. Macellan’ın çevresini üç sene de katedebildiği dünyamızı artık bir buçuk saatte dolaşabiliyorduk.
Artik Uzay Çağı başlıyordu.
Uzaya Giden İlk Hayvan: Laika
Sputnik I’den gelen sinyaller 23 gün boyunca devam etti. Gücünün giderek azalması sebebiyle 27 Ekim’de artık Sputnik I sessizliğe gömülmüştü. Sovyetler Birliği ise 3 Kasım 1957’de projelerinin ikinci aşaması olan Sputnik II’yi uzaya firlattılar.
508,3 kilo ağırlığında olan bu yeni uydunun çok önemli bir yolcuya da sahipti. Sputnik II içinde 5.5 kilogram ağırlığında Laika adında dişi bir köpek de vardı. Sovyet bilim insanları yaptıkları basın açıklamasında Laika’nın, uydunun yörüngeye oturabilmek için ulaşması gereken 28,793 km hızdan etkilenmeyeceğini açıkladılar. Ayrıca Laika’nın uydu içerisinde oluşacak şartlara göre yetiştirildiği de ifade edilmişti.
Sputnik II’nin radyo sinyalleri fırlatılışından 7 gün sonra, 10 kasım günü kesildi. Yetkili bilim insanlarının 12 Kasımda yaptıkları açıklamada Laika’nın ölmüş olabileceğini belirttiler. Ayrıca Laika’yı uzay yolculuğuna hazırlamakla görevli fizyoloji uzmanı Doktor Alexei Pokrovsky, Laika’nın Sputnik II de bulunan oksijen tazeleme aygıtındaki bir arıza nedeniyle öldüğünü ve herhangi bir acı çekmediğini açıklamıştı.
Sputnik II’de yaşanan arıza ve Laika konusunda Sovyet bilim insanlarının yaptığı açıklama da şu şekilde olmuştu:
Sovyetler Birliği, içindeki şeylere zarar gelmeden bir uyduyu yeniden yeryüzüne indirme problemini şimdilik tam anlamıyla çözmüş olmadığı için Laika’nın yeryüzüne dönmesi söz konusu değildi.”
Sonuç olarak Laika ölmüş, ama uzaya giden ilk canlı olmuştu.